Sardes Antik Kenti’nde Kazılar Başlıyor

/ 1 Kasım 2024 / 4 views / yorumsuz

Sardes antik kenti’nde kazılar başlıyor Manisa’nın Salihli ilçesi yakınlarında yer alan, antik çağda Lidya Krallığı’nın başkenti olarak bilinen Sardes Antik Kenti’nde 2015 yılı kazı sezonu resmen başladı. 1958’den bu yana sürdürülen bilimsel kazılarla günümüze pek çok eser kazandıran Sardes, tarih ve arkeoloji dünyası için büyük bir öneme sahip. Bugüne kadar yapılan çalışmalar, kentin surları içinde kalan alanların yalnızca %3’ünün gün yüzüne çıkarıldığını gösteriyor. Bu nedenle Sardes’in geniş alanında keşfedilmeyi bekleyen pek çok antik hazine hala toprak altında yatıyor.

2015 Yılı Kazı Programı: Yeni Bölgeler ve Restorasyon Çalışmaları

Bu yılki kazı programı, Sardes Antik Kenti’nin çeşitli bölgelerinde yürütülecek çalışmalarla daha da yoğunlaştırıldı. Beş farklı bölgede eş zamanlı kazılar yapılacak. Bunun yanı sıra Roma ve Bizans dönemlerine ait duvarların da restorasyon çalışmaları gerçekleştirilecek. Sardes’in geniş alanı göz önüne alındığında, antik kentteki kazı çalışmalarının uzun yıllar süreceği öngörülüyor.

Kazı başkanı Prof. Dr. Nicholas Dunlop, Anadolu Ajansı’na verdiği röportajda, 1980’li yıllarda kentin ana kapısına ait kalıntıların ortaya çıkarıldığını belirtti. M.Ö. 5. ve 6. yüzyıllarda Lidya döneminde kullanılan bu yolda, bin yıl sonra Roma döneminde mermer bloklarla genişletilmiş sütunlu bir cadde inşa edilmiş. Roma döneminde yol 18 metre genişliğine ulaşmış ve her iki yanında Bizans dönemine ait çeşitli iş yerleri eklenmiş. Prof. Dunlop, Sardes’in büyüklüğüne dikkat çekerek, keşif sürecinin uzun yıllar boyunca devam edeceğini belirtti.

Sardes Antik Kenti: Lidya’nın Efsanevi Başkenti

Sardes Antik Kenti, Salihli ilçesine bağlı Sart kasabası yakınlarında yer alıyor ve Lidya uygarlığı ile doğrudan ilişkilendirilen tek antik kent olma özelliğini taşıyor. Tarihi boyunca zenginlikle anılan Sardes, paranın ilk basıldığı yer olarak biliniyor. Aynı zamanda, dünyaca ünlü Kral Yolu’nun başlangıç noktası olarak da tarihe damgasını vurmuş. Bu antik yol, Lidya’yı Mezopotamya’ya bağlayarak önemli bir ticaret yolu işlevi görmüş. Sardes’in özgün şehir planı ve ihtişamlı Ion tarzı tapınağı, antik kenti eşsiz kılıyor.

Sardes’in Tarihi Yapıları: Zengin Kültürel Miras

Sardes Antik Kenti, akropol, gymnasium, hamam ve kral mezarları gibi önemli yapılarla zengin bir kültürel mirasa sahip. Ayrıca İncil’de adı geçen Yedi Kilise’den biri de bu antik kentte bulunuyor ve bu yönüyle Hristiyanlık tarihi açısından da büyük bir öneme sahip. Akropol bölgesi, kentin yüksek noktalarında yer alarak Sardes’in savunma mekanizmasının temelini oluştururken, gymnasium ve hamamlar sosyal ve kültürel yaşamın izlerini günümüze taşıyor.

Sardes ve Bin Tepeler: Dünyanın En Büyük Tümülüs Alanı

Marmara Gölü’nün güneyinde bulunan Bin Tepeler, Lidya dönemine ait büyük bir tümülüs mezarlık alanıdır ve dünyanın en büyük tümülüs bölgesi olarak bilinir. Sardes ve Bin Tepeler, Lidya uygarlığının mezar kültürü ve ölü gömme geleneklerine dair değerli bilgiler sunmaktadır. Özellikle Sardes’in adı, zenginliğiyle ünlü Karun (Kroisos) ile özdeşleşmiştir ve bu tümülüsler Karun’un anısına yapılmış devasa mezar höyüklerini de içerir.

Kral Yolu Kazıları ve Keşif Çalışmaları

2015 yılı kazı sezonunda, Sardes Antik Kenti sınırları içerisinde kalan Kral Yolu’nda da kazı çalışmaları devam ettirilecek. Bu antik yol, Mezopotamya ile Anadolu’yu birbirine bağlayan önemli bir ticaret rotasıydı ve Lidya’nın ekonomik ve kültürel ilişkilerini güçlendirmişti. Tarihin en eski ve en önemli Sardes Antik Kenti’nde Kazılar Başlıyor ticaret yollarından biri olan Kral Yolu, Sardes’in yalnızca bir kent değil, aynı zamanda bir ticaret merkezi olarak da ne denli önemli olduğunu gösteriyor.

Amerika Destekli Kazılar: Uluslararası İşbirliği

Sardes Antik Kenti’ndeki kazı çalışmaları, Amerika’dan sağlanan finansmanla gerçekleştiriliyor. Uluslararası bir ekip tarafından yürütülen bu kazılar, bilim dünyasının dikkatini çeken sonuçlar ortaya koyuyor. Yıllardır sürdürülen çalışmalar sayesinde her yıl daha fazla yapının ortaya çıkması, Sardes’in dünya kültür mirasına olan katkısını artırıyor.

Sardes’in Arkeolojik Zenginlikleri

Sardes’teki kazılar, bu antik kentte bir zamanlar yaşamış Lidyalıların sosyal yaşamlarını, dini inançlarını ve ekonomik faaliyetlerini anlamaya yardımcı oluyor. Özellikle tapınak ve kamu yapılarının ortaya çıkarılması, Lidya uygarlığının sanatsal ve mimari mirasının keşfedilmesine katkı sağlıyor. Sardes, aynı zamanda Bizans ve Roma dönemlerine ait kalıntılarıyla, farklı medeniyetlerin izlerini de bünyesinde barındırıyor.

Sardes Antik Kenti: Geleceğe Uzanan Bir Tarih Yolu

Sardes Antik Kenti’nde süren kazılar, yalnızca geçmişin izlerini gün yüzüne çıkarmakla kalmıyor; aynı zamanda kültürel mirasın korunması ve geleceğe aktarılması konusunda da önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Prof. Dunlop ve ekibinin önderliğinde devam eden çalışmalar, antik çağın görkemli şehirlerinden biri olan Sardes’in hikayesini tüm dünyaya anlatmayı hedefliyor.

Sardes, Lidya’nın altın çağını ve Anadolu’nun eşsiz tarihini temsil eden bir kültürel hazine olarak gelecekte de arkeologları ve tarihçileri kendine çekmeye devam edecek.