Kadın arkeologun hayatını konu alan opera sergilenecek South Wales Üniversitesi, bölgenin yerel arkeolojisi hakkında toplumu bilgilendirmek amacıyla özel bir opera sergilemek için İngiltere’nin Piyango Kültürel Miras Fonu’ndan 54,000 pound (yaklaşık 200.000 lira) hibe aldı. “Arkeologun Karısı” (The Archaeologist’s Wife) adlı opera, Tessa Wheeler’ın yaşamını ve kariyerini konu alarak, izleyicilere unutulmaz bir deneyim sunmayı hedefliyor.
Opera Hakkında
Opera, South Wales Üniversitesi ile Wales Milli Müzesi’nin iş birliğiyle sahnelenecek. 1926’da Caerleon Roma amfitiyatrosu kazılarını yöneten Tessa Wheeler’ın hikayesini anlatacak olan bu eser, izleyicilere Tessa’nın yalnızca kocası Mortimer Wheeler’ın eşi olmanın ötesinde, kendi başına başarılı bir arkeolog olarak nasıl bir miras bıraktığını gösterecek.
Tessa Wheeler, Mortimer Wheeler ile olan evliliği nedeniyle, arkeoloji dünyasında başlangıçta daha az tanınsa da, zamanla kendi yeteneklerini ve bilgilerini kanıtlayarak, bu alanda kendine sağlam bir yer edinmiştir. Mortimer Wheeler, Londra Müzesi’nin küratörü olarak atandıktan sonra Caerleon kazılarını Tessa’ya bırakmak zorunda kaldı. Tessa, bu görevi üstlenerek, arkeoloji alanında ne kadar yetkin ve yaratıcı bir uzman olduğunu göstermiştir.
Performans Detayları
Operada, dört profesyonel şarkıcı ve yerel topluluktan oluşan 25 kişilik bir koro yer alacak. Projenin başkanlığını üstlenen Jane Ellis, “Bu projeyle bilimin içindeki kadınların rollerini vurgulamak ve özellikle Tessa Wheeler’ın Wales’ın kültürel mirasına yaptığı katkıyı ön plana çıkarmak için Wales Milli Müzesi ile işbirliği yapmaktan heyecan duyuyoruz,” dedi.
Tessa Wheeler’ın Hayatı ve Kariyeri
1893’te Londra’da doğan Tessa Verney, burada tarih eğitimi aldı ve eşi Mortimer Wheeler ile tanıştı. 1920 ile 1925 yılları arasında, birlikte Wales’taki Segontium ve Gaer bölgelerinde kazılar gerçekleştirdiler. 1926 yılında Tessa, Caerleon kazısını tek başına yürütme fırsatını elde etti ve bu süreçte Kadın Arkeologun Hayatını Konu Alan Opera Sergilenecek olağanüstü bir liderlik ve uzmanlık sergiledi. Wheeler çifti daha sonra Lydney Park’taki Roma villasını, Verulamium ve Dorset’teki demir çağı Maiden Kalesi gibi önemli kazılara da imza attı.
Tessa ve Mortimer Wheeler, kazı teknikleri konusunda yenilikçi yaklaşımlar geliştirdiler. Özellikle kullandıkları ızgara sistemi (Wheeler-Kenyon metodu), arkeoloji yöntemlerinin önemli ölçüde evrim geçirmesine katkı sağladı. Kazıların stratigrafisine özen göstererek, bulgularını hızlı ve anlaşılır bir şekilde yayınlamayı ilke edindiler.
Eğitmenlik ve Etkisi
Tessa, 1928 yılında Londra Müzesi’nde dersler vermeye başladı. 1934 yılında eşiyle birlikte bir Arkeoloji Enstitüsü kurarak, yeni nesil arkeologlara eğitim vermeye başladı. Kendi başına tanınan bir akademisyen olmasının yanı sıra, pek çok kadın arkeolog için önemli bir mentor oldu. Ancak, Tessa’nın hayatı hastalıklar ve Mortimer’ın kişisel sorunlarıyla mücadele ederek geçti. 1936 yılında sadece 43 yaşındayken hayatını kaybetti.
Tessa’nın Mirası ve Kadın Arkeologların Rolü
Kariyerinin başlarında birçok kadın arkeolog gibi, Tessa da kocasının gölgesinde kalmış olsa da, zamanla birlikte yaptıkları çalışmalar ve yayınlar, “Wheeler’lar” olarak bilinen bir ekip halinde anılmalarını sağladı. Meslektaşları arasında Tessa’nın, kocasından daha yetenekli bir arazi arkeoloğu olduğuna dair görüşler de mevcuttur.
Bu opera, Tessa Wheeler’ın hayatını ve başarılarını gözler önüne sererken, kadın arkeologların bilimdeki rolünü ve katkılarını da vurgulayarak, toplumsal cinsiyet eşitliğine dikkat Kadın Arkeologun Hayatını Konu Alan Opera Sergilenecek çekmeyi amaçlıyor. Bu tür projelerin, Türkiye gibi ülkelerde de kadın bilim insanlarının katkılarının tanınması ve benzer sanatsal yollarla popüler kültürde yer bulması umuduyla, toplumun farklı kesimlerine ilham vermesi bekleniyor.
Tessa Wheeler’ın hayatı ve başarıları, yalnızca arkeoloji dünyasında değil, aynı zamanda kadınların bilim ve sanat alanındaki yerini güçlendirmede de büyük bir öneme sahiptir. “Arkeologun Karısı” operası, bu değerli mirası gün yüzüne çıkararak, izleyicilere ilham vermeyi amaçlıyor. Arkeoloji dünyasında bir kadının hikayesini sahneye taşıyan bu proje, geçmişin izlerini bugüne taşıyan önemli bir adım olarak öne çıkıyor.
Yorum yaz